36,5919$% -0.01
39,9392€% -0.14
47,5126£% 0.21
3.438,84%0,67
22.682,00%0,58
10.580,26%1,36
3021440฿%0.39294
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türk milleti olarak Kudüs nöbetimiz, Filistin nöbetimiz halen devam ediyor. İşte bu ruhla Siyonist rejimin 471 gün süren işgal ve soykırım politikası karşısında Gazzeli kardeşlerimizi hiçbir zaman yalnız bırakmadık, bırakmayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ‘Filistinlilerle Kardeşlik İftarı’nda Filistinli aileleri ağırladı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Davetimize icabet ederek iftar soframızı onurlandıran siz muhterem kardeşlerime, ailem adına, milletim adına tek tek teşekkür ediyorum. Ramazan-ı Şerifin kardeşliğimizi perçinleyen, dayanışmamızı güçlendiren bu vahdet ve kuvvet ikliminde sizlerle bir arada olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyemize, milletin evine, bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz. Sözlerimin hemen başında sizlerle birlikte milletimizin ve Filistin halkının Ramazan-ı Şerifini canı gönülden tebrik ediyorum. Bu mübarek aya nasıl salimen ulaştıysak, Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı’na da aynı şekilde sağlıkla, afiyetle, huzurla vasıl olmayı Rabbim hepimize nasip eylesin diyorum” dedi.
“Gazze, Kudüs ve Batı Şeria’dakiler başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında izzetiyle hayata tutunan Filistin’in yiğit evlatlarını şahsım ve milletim adına saygıyla selamlıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zulme ve zalime meydan okuyan şehadet şerbetini vakarla, huşu ile çehrelerinde açan tebessüm çiçekleriyle yudumlayan tüm şehitlerimizi Filistin’in yürekli evlatlarını bugün bir kere daha rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum. Rabbim hepsinin ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin. Yüce Allah Bakara Suresi’nin 154. ayetinde şöyle buyuruyor. Yani Allah yolunda öldürülenler için ölüler demeyin. Hayır onlar diridirler. Fakat siz bilemezsiniz. Evet bedenen aramızdan ayrılmış olsalar bile şehitlerimizin ölmediklerine inanıyor, bu ilahi müjdeye tüm kalbimizle iman ediyoruz. Gazze’de ve Batı Şeria’da vatanları namusları özgürlükleri için toprağa düşen tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Aynı şekilde baş koydukları mukaddes yolda mücadele ederken gazilik mertebesine erişen kardeşlerimize de sağlıklı ömürler diliyorum” açıklamasını yaptı.
Şair Necip Fazıl’ın orucu maddi ve manevi sayısız nimetin kaynağı olarak tarif ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tuttuğumuz oruçların yaptığımız hayır ve ibadetlerin ettiğimiz duaların maddi ve manevi nimetlerimizi arttırmasını hayatımıza feyiz ve bereket katmasını canı gönülden temenni ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde büyük bir trajedinin, son asrın en barbar soykırımlarından birinin mağdurlarını misafir ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’nin vakur olduğu kadar yüreği yaralı evlatlarını milletin evinde, bu gazi mekanda ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Burada şu hususun altını tekrar çizmek istiyorum” değerlendirmesini yaptı.
“Savaşta bile dokunulmaması gereken 330’dan fazla sağlık görevlisi bilinçli bir şekilde öldürüldü”
İsrail’in 471 gün boyunca Gazze’de gerçekleştirdiği katliamların insanlık tarihine bir utanç lekesi olarak kazındığını, soykırım şebekesinin saldırıları sonucunda çoğu çocuk ve kadın 61 binin üzerinde kardeşimiz şehit oldu. 200’ün üzerinde basın mensubu katledildiğini bir kez daha hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savaşta bile dokunulmaması gereken 330’dan fazla sağlık görevlisi bilinçli bir şekilde öldürüldü. Ağzı süt kokan bebekleri, analarının öpmeye doyamadığı masum yavruları katletmekten sadistçe bir keyif alan bir cinnet haline, kimi zaman öfkeyle, kimi zaman mahcubiyetle bütün dünya gibi biz de 471 gün süresince maruz kaldık. Al kanlarıyla toprağı sulayan şehitlerden bir tanesi de henüz 3 yaşındaki Rim isimli evladımızdı. Dedesi Ebu Diyar, Rim’in gözlerinin içini öperek ‘Sen ruhumun ruhusun’ diyerek torununu toprağa vermişti. Geçtiğimiz aralıkta Ebu Diyar da İsrail saldırılarında şehit düştü. Nice dede torunsuz, nice torun dedesiz, nice çocuk annesiz babasız kaldı. Ebu Diyar nasıl torunu Rim’i ruhunun ruhu olarak gördüyse, onu nasıl sevgiyle, şefkatle, merhametle bağrına bastıysa, biz de Filistin’i daima ‘ruhumuzun ruhu’ olarak gördük, Filistinli kardeşlerimizi ‘canımızın canı’ olarak bildik” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 asır boyunca aynı çatı altında kader birliği yapılan Filistinlileri hiçbir zaman yalnız bırakmadıklarını, Kudüs’ten Hayfa’ya, Safed’den Yafa’ya, Nablus’tan Akka’ya Kenan ilinin her bir köşesinde ortak tarihin, dostluğun, dayanışmanın ve kardeşliğin izleri olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk’üyle, Kürt’üyle, Arab’ıyla bizim gönül birliğimiz, Filistin’in caddelerine, sokaklarına, camilerine, kanlarına, hanlarına, çarşılarına, çeşmelerine nakledilmiştir. Bakınız, Mescid-i Aksa’nın Babil Silsile kapısından çıkıp dost doğru ilerlediğinizde, sahada göreceğiniz ilk caddenin adı El Hakkari’dir. Bu cadde ismini Selahaddin Eyyubi’nin komutasında Kudüs’ün fethine katılan ve fetihten sonra buraya yerleşen Hakkarili süvarilerden almıştır” dedi.
Bugün Yafa’nın tam ortasında tüm ihtişamıyla yükselen Osmanlı Hükümet Sarayı ve daha pek çok eserin Filistin’le ortak geçmişin vücut bulmuş sembolleri arasında olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin topraklarının tamamında hemen her bir metre karesinde ezeli ve ebedi kardeşliğin nişaneleri ve mühürleri olduğunu dile getirdi. 9 Aralık 1917’de son Osmanlı taburunun Kudüs’ten ayrılırken Mescid-i Aksa’yı muhafaza etmek üzere bazı artçı birlikler bıraktığını, bunlardan birinin de 8. bölükten Iğdırlı Hasan Onbaşı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hasan Onbaşı, Mescid-i Aksa nöbetini yarım asır boyunca terk etmemiştir. Iğdırlı Hasan Onbaşı’nın nöbetini aynı adanmışlık, aynı sabır, aynı imanla bugün biz sürdürüyoruz. Türk milleti olarak Kudüs nöbetimiz, Filistin nöbetimiz halen devam ediyor. İşte bu ruhla Siyonist rejimin 471 gün süren işgal ve soykırım politikası karşısında Gazzeli kardeşlerimizi hiçbir zaman yalnız bırakmadık, bırakmayacağız” açıklamasını yaptı.
“9 ülkenin daha Filistin’i tanımasına katkı sunduk”
Saldırıların başladığı 7 Ekim’den itibaren akan kanı durdurmak amacıyla tüm imkanları seferber ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
“Birleşmiş Milletler başta olmak üzere yer aldığımız tüm uluslararası platformlarda Filistinli mazlumların sesi olduk. Haksızlıkları dile getirdik. Mevcutlara ilave olarak 9 ülkenin daha Filistin’i tanımasına katkı sunduk.”
Türkiye’nin Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma kararı aldığını, Gazze’ye yaklaşık 100 bin ton insani yardım malzemesi ulaştırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile olan ticari işlemleri tamamen durdurarak toplam 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarfı nazar edildiğini aktardı. Katılımcı sayısı 500 binleri aşan mitinglerle, boykotlarla, farkındalık çalışmalarıyla Filistinlilerin haklı mücadelesine omuz verildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyonist rejime şirin gözükmek için Filistin’in direnişine çamur atanlara, terör örgütü iftirası atanlara lafa her başladıklarında amalı, fakatlı cümleler kuranlara rağmen Gazze’nin kahraman evlatlarının daima yanında olduk. Gazzeli bin 369 hasta, yaralı ve refakatçinin ülkemizdeki hastanelerde tedavilerine devam etmelerini sağladık” dedi.
880 vatandaşın Gazze’den tahliye edildiğini, 2 bine yakın Filistinliye Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok illerde barınma imkanı sunulduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılay, AFAD, Türkiye Diyanet Vakfı ve diğer vakıfların öncülüğünü yapılan nice yardım faaliyetiyle Filistinlilere destek verildiğini belirtti. Türkiye ve Filistin’in ezelden ebede uzanan kardeşliğimize kimsenin engel olamayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistin’i ve Filistinli kardeşlerimizi bundan sonra da yalnız bırakmayacağız. Filistin’in bağımsızlık mücadelesini her şartta cesaretle savunacağız. Son dönemde İslam ülkelerinin Filistin davasını sahiplenme, Filistinlilerin haklarını koruma noktasında ortaya koyduğu güçlü iradeyi memnuniyetle karşılıyoruz. Gazze’nin geleceğine yönelik Kahire’de toplanan acil Gazze zirvesinde oluşan planı çok kıymetli buluyoruz. 19 Ocak’ta varılan mutabakatın devam ettirilmesini temenni ediyoruz. Ancak Netanyahu hükümetinin ateşkesi baltalama girişimleri ilk günden beri artarak sürmektedir” dedi.
“Bölgemizde böl, parçala yönet taktiğine dayalı yeni planların devreye alınmasına geçit vermeyeceğiz”
Siyonist yayılmacılığı devlet politikası haline getiren mevcut hükümetin ne yapmaya çalıştığını gayet iyi bildiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgemizde böl, parçala yönet taktiğine dayalı yeni planların devreye alınmasına geçit vermeyeceğiz. Burada şunu altını çizerek tekrar söylemek isterim. Filistinlileri topraklarından sürgün ederek Filistin halkına ikinci bir Nekbe Felaketi yaşatmaya dönük projelerin hiçbiri kabul edilemez. Filistin’in tapusu Filistinli kardeşlerimizin elindedir. Ham hayaller peşinde koşanlara Filistin’in efsanevi şairi Mahmut Derviş’in şu anlamlı şiirini hatırlatmakta fayda görüyorum. ‘Ve ant içerim ki bir mendil işleyeceğim yarına kadar. Gözlerine sunduğum şiirlerle süslü ve bir cümleyle baldan ve öpücüklerden tatlı bir Filistin vardı. Bir Filistin unutmayın gene var.’ Evet Filistin asırlardır olduğu gibi var olmaya yine devam edecek. Şu gerçeği artık herkesin kabullenmesi iyi olacaktır. İki devletli çözüm bölgedeki tüm halkları huzura götürecek yegane yoldur. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan özgür, bağımsız ve toprak bütünlüğüne sahip egemen bir Filistin devleti kurulmadan adil ve kalıcı bir çözümden bahsetmek imkansızdır” değerlendirmesini yaptı.
Gazze’nin yeniden imar ve ihyası için İslam ülkeleri başta olmak üzere uluslararası toplumun tüm üyelerini etkin sorumluluk almaya elini taşın altına koymaya davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz sadece Gazze’de sadece Batı Şeria’da değil tüm bölgemizde barış huzur ve refah istiyoruz. Farklı inançların, mezheplerin etnik unsurlarının yan yana yaşadığı bir bölge hayal ediyoruz. Bunun için de var gücümüzle çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.
Suriye’nin toprak bütünlüğüne, üniter yapısının korunmasına birlik ve dirliğinin tahkim edilmesine büyük önem verdiklerini bir kez daha vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk günden beri hep bunu savunduk. Bunun ehemmiyetine dikkat çektik. Suriye’nin terörden arındırılmasına yönelik her türlü çabayı doğru yönde atılmış bir adım olarak görüyoruz” diye konuştu.
Dün varılan mutabakatın eksiksiz uygulanmasının Suriye’nin güvenliğine ve huzuruna hizmet edeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun da kazananı Suriyeli kardeşlerimizin tamamı olacaktır. Her zaman üzerine basa basa söylüyorum. Araplar, Türkler, Kürtler olarak kardeşliğimizi yücelttiğimiz ölçüde, oyunları bozar geleceğimizi güvence altına alabiliriz. Birbirimizin elini tutmaktan, birbirimize sıkıca kenetlenmekten, birbirimizin hassasiyetlerine saygı göstermekten başka kurtuluş yolunun olmadığını aklımızdan lütfen çıkarmayalım. Rabbim bizleri her türlü fitneden, çatışmadan, emperyalistleri sevindirecek kardeş kavgasından muhafaza buyursun diyorum. İftar soframızı teşrif eden Filistinli ailelerimize, kardeşlerimize, evlatlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Kendileriyle olan dayanışmamızı millet olarak çok daha güçlü bir şekilde sürdüreceğimizi tekrar belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
SAHİPSİZ HAYVAN SALDIRILARINA İLİŞKİN SORUŞTURMA BAŞLATILDI